İnsani Gelişme Raporu 2019: 21. Yüzyılda İnsani Gelişmedeki Eşitsizlikler
İnsani Gelişme Raporu 2019: 21. Yüzyılda İnsani Gelişmedeki Eşitsizlikler
9 December 2019
Dünyayı kasıp kavuran protesto dalgası, sağladığımız tüm ilerlemeye karşın, küreselleşen toplumumuzda bir şeylerin yolunda gitmediğinin açık bir göstergesidir.
Farklı tetikleyiciler insanları sokaklara döküyor: Tren bileti fiyatları, petrol fiyatları, siyasi bağımsızlık talepleri. Ancak bunların hepsini birbirine bağlayan, insanların eşitsizliklere karşı duydukları derin ve artan hoşnutsuzluk. Günümüzde bu huzursuzluğun nasıl ele alınacağını anlamak için, bu İnsani Gelişme Raporu'nun da kalkıştığı gibi “Gelirin Ötesine, Ortalamaların Ötesine ve Bugünün Ötesine” bakmak gerekiyor.
Eşitsizlik, sıklıkla ekonomi etrafında çerçeveleniyor ve para kazanmanın hayattaki en önemli şey olduğu düşüncesi tarafından besleniyor ve ölçülüyor.
Ancak toplumlar bu varsayımın ağırlığı altında eziliyor ve her ne kadar insanlar paralarını ceplerinde tutmak için protestolar yapsalar da, bu hikayenin baş rol oyuncusu aslında güçtür: az sayıdakilerin gücü; çok sayıdakilerin güçsüzlüğü; ve insanların değişiklik talep etme konusundaki kolektif gücü.
Gelirin ötesine geçmek, yerleşik çıkarların, yani bir millet veya grubun tarihi veya kültürünün derinlerine yerleşmiş sosyal ve siyasi normların ele alınmasını gerektirecek. Bugünün ötesine bakarak, 2019 İnsani Gelişme Raporu, yeni nesil eşitsizliklerin yükselişini dile getiriyor.
Temel yaşam standartlarındaki boşluğun daralması ve aynı zamanda dünyada daha önce benzeri görülmemiş sayıda insanın yoksulluk, açlık ve hastalıktan kurtulmasıyla birlikte, insanların yakın gelecekte rekabet etmek için ihtiyaç duyacakları beceriler de evrildi.
Yüksek öğrenime ve geniş bant internet hizmetine erişim gibi konularda yeni bir eşitsizlik türü oluştu. Bunlar, bir zamanlar lüks kabul edilen ama (özellikle de gittikçe artan sayıda eğitimli ve dünya ile bağlantı halindeki genç insan için yükselme imkanları barındırmayan bir bilgi ekonomisinde) rekabet ve aidiyet için kritik önem taşıyan fırsatlar.
Aynı zamanda, iklim değişikliği, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve silahlı çatışmalar da benzer temel ve yeni eşitsizlikleri yönlendirmeye ve berkitmeye devam ediyor. İnsani Gelişme Raporu'nun da ortaya koyduğu gibi, bu sistematik değişikliklerin ele alınmaması eşitsizlikleri daha da berkitecek ve az sayıda olanların gücünü ve siyasi egemenliğini sağlamlaştıracak.
Günümüzde gördüğümüz, eşitsizlikler dalgasının tepe noktası. Bundan sonra olacaklar seçimle ilgili. Eşitsizliğin doğumla başlaması, çocuklar, yetişkinler ve yaşlıların özgürlüğü ve imkanlarını tanımlaması ve yeni nesle de sızması gibi, eşitsizlikleri önlemeye yönelik politikalar da yaşam döngüsü izleyebilir. Küçük çocukların sağlığı ve beslenmesine yapılacak işgücü piyasası öncesi yatırımlardan işgücü piyasası içinde ve sonrasında yapılacak sermaye, asgari ücret ve sosyal hizmetlere yönelik yatırımlara kadar, siyasetçiler ve politika yapıcılar bir dizi seçime sahiptir ve bu seçimlerin her ülke veya grup bağlamında doğru şekilde birleştirilmesi ile eşitlik ve sürdürülebilirliğe yapılacak yaşam boyu yatırımlar ortaya çıkacaktır.
Bu seçimlerin yapılması insani gelişmenin karmaşıklığıyla başa çıkma konusunda bir bağlılık ile, yani ülkeler ve toplumların Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'nı gerçekleştirmelerine yardım etmek için sınırları zorlamak ile başlıyor.
Bu, hizmet ettiğimiz 170 ülke ve bölge ile birlikte Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın kalbinde yer alan misyondur.
Yaklaşık 40 yıl önce, insani gelişmenin kurucusu Profesör Amartya Sen aldatıcı biçimde kolay bir soru sordu: Neyin eşitliği? Bu soruya aynı basitlikte bir cevap da verdi: İstediğimiz geleceği inşa etmek için önemsediğiniz şeylerin. Profesör Sen’in sözleri bize yeni bir bakışa sahip olmamıza ve insanların neden sokaklarda protestolar yaptıklarını ve liderlerin bu konuda neler yapabileceklerini anlamak için büyümenin ve piyasaların ötesine geçmemize yardımcı oluyor.
Son 12 ayda bizimle beraber bu keşif yolculuğuna çıkan herkese teşekkür ediyorum ve sizi bu raporu okumaya davet ediyorum.